Çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimlerin, kişinin bir ömür peşini bırakmaması, fobilerin çeşitliliğinden anlaşılabiliyor. İlk çocukluk bazen de ergenlik döneminde kişinin maruz kaldığı olumsuz bir yaşantı, dışarıdan bakıldığında anlamsız gibi görünen korkulara yol açıyor.
Fobiler, sınırlarını aşmış korkulardır ve kişinin günlük hayatını normal yaşamasını engeller. En sık rastlanan karanlık, kapalı yerde kalma, açık alan ve uçak fobilerinin yanı sıra bir fobi var ki, kişinin hayatını alt üst ediyor.
Sevdiği insanlarla öpüşmekten müthiş bir korku duyan Filemafobik kişiler, sevgilerini ifade edememekten de şikayetçilerdir. Bu kişiler, eşleriyle bir ömür boyu asla öpüşmezler bu yüzden evliliklerinde sorun yaşarlar. Karşı taraf kendisini değersiz hisseder ama asıl sorun Filemafobik kişinin kendisini değersiz, önemsiz ve özgüvensiz hissetmesidir.
Nedenleri arasında, çocuklukta “kimseyle öpüşme, mikrop kaparsın”, “öpüşmek pisliktir” gibi gerçek dışı korkutmalar vardır.
Özellikle Odipal dönemde yani beş yaş çocukları, ebeveynlerini dudaktan öpmek isterler. Çocuğun bu davranışına karşın, “ayıp”, “günah” “pis” demek yerine, “biz birbirimizi yanağımızdan öperiz, karı kocalar dudaktan öpüşür” şeklinde bir yaklaşım daha doğrudur.
Erkeklerdeki Filemafobi sebepleri arasında, genç erkeğin ilk cinsel deneyimini hayat kadınıyla yaşaması ve iğrenmesi de uzmanlarca ifade edilmektedir.
Psikoterapi ile tedavisi mümkün olan Filemafobi ve diğer fobilerin çocuğunuza musallat olmaması için, çocuklarınızı korkutarak büyütmeyin. Yapmasını istemediğiniz davranışlarında korkutmak yerine, onunla iletişim kurarak, gerçekleri yaşına uygun bir dille anlatın.
Fobisiz günler sizlerle olsun…